Pilotluğa Giden Yol 1 – Almanya’ya gidiş

by Caner Acarbay
Şekil2. İstanbul-Frankfurt Uçağı 24 Ocak 2014

Pilotluğa Giden Yol 1 – Almanya’ya gidiş

Merhaba arkadaşlar; Bugünden itibaren pilotaj serüveninin başlangıçtan sonuna kadar gerçekleşen 2 yılı sizinle detaylı paylaşacağım. Bu süre zarfında karşlaştığımız olayları, başımdan geçenleri tüm detayları ile net bir şekilde sizinle paylaşacağım. O zaman ne duruyoruz ? Let’s begin…

İlk olarak bu zamana kadar bana en çok sorulan sorulardan bir tanesi de nasıl başvurdun? neler isteniyor? Arkadaşlar bizim başvurduğumuz zaman THY’nin alım prosedürü ile şimdilerde uygulanan prosedürler farklı olduğundan dolayı bu konuda çok fazla yardımcı olamıyorum sizlere. Ama merak ettiklerinizin hepsini bu web sitesinden bulabilirsiniz.

Havacılık okumanın vermiş olduğu ilgi ile pilotaja olan ilgim üniversiteyi bitirmem ile tavan yapmıştı. Bu süre zarfında açılan ilk ilana başvurdum. Ancak İngilizce’den istenilen puanı sağlayacak bir notum yoktu. O zamanlarda ÜDS 88 vardı ancak ÜDS ingilizce sınavı için sayılmıyordu. Bende TOEFL sınavına girdim. Şanssızlık bu ya istenilen puanı almama rağmen belge elime ulaşmadı tam umut kesmişken İngilizce belgesi teslim süresini uzattılar. Yeni belge istedim ve belgenin orijinali son teslim tarihinden bir gün önce elime ulaştı! Bu yüzden umudunuzu kesmeyin 🙂 Tanıdığım birçok kişi bu iş olmaz beni almazlar mantığı ile istediği halde süreci devam ettirmiyor.

Burada parantez açmak istediğim bir diğer nokta ise başvuran birçok kişinin torpil döndüğüne ilişkin görüşleri.

Burada parantez açmak istediğim bir diğer nokta ise başvuran birçok kişinin torpil döndüğüne ilişkin görüşleri. Arkadaşlar böyle bir şey kesinlikle yok ! Zaten süreçte son elemeye kadar THY olaya müdahil olmuyordu. THY’nin sürece dahil olduğu zamanda gayet objektif yaklaşımlar gerçekleştiriliyor. Benim bir torpilim olmadan bu süreci tamamladıysam gerekli emeği gösteren düzgün çalışan biri de bu süreci başarı ile tamamlayabilir. Bu yüzden başkalarının sözlerine kulak asmayın ! Birçok kişi elendikten sonra böyle yaklaşımlarda bulunarak şirketi kötülemeye çalışıyorlar. Siz kendiniz işinize odaklandıktan sonra kimse sizin önünüze engel koymuyor!

Süreçte yer alan tüm aşamaları geçtikten sonra en son İngilizce mülakata girerek eğitim yerleri hakkında seçimde bulunduk. Benim zamanımda Lufthansa-Almanya, Oxford-Amerika-Avrupa, FIT-Amerika ve Akademi-Türkiye seçenekleri vardı. Ben biraz eşimden (o zaman sevgilim 🙂 ) gizli olarak Almanya’yı ilk sıraya yazdım. Sınav sonucunda da Almanya grubuna yerleştirildim.

31 Aralık günü eğitim yeri belli olduktan sonra 24 Ocak’ta eğitiminiz başlayacak dendi. Bu yüzden çok hızlı davranıp bir önceki işim olan  Anadolu Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Pilotaj Bölümünde sürdürdüğüm Araştırma Görevliliğinden istifa edip belgeleri toplamaya  başladım. Bu 20 günlük süreçte tabiki benimde aklımda birçok soru vardı. Nasıl olacak ? Ne yapacağız? Eğitimde para alacak mıyız? Kalacak yerler nasıl olacak vb..

 THY04

Bizim grup Almanya’da 4. filo olarak anılan THY04 olarak adlandırılmıştı. Şu anda bizden sonra son bir grup olan 5. filo eğitimlerine Rostock’ta devam etmektedir. İlk olarak detaylı anlatıma geçmeden genel hatları ile Almanya’daki eğitim yapısını sizinle paylaşacağım. İlk olarak Almanya’da Frankfurt şehrinde 1.5-2 ay süre ile VFR uçuşları için ihtiyaç duyacağımız teorik eğitim verildi. Daha sonra ise Amerika’dan vize alarak Florida eyaletinde yer alan Vero Beach şehrinde 3-4 ay civarında VFR uçuşlarımızı gerçekleştirdik. Amerika dönüşü sonrasında Frankfurt’ta 6 ay süresince teorik eğitimi alarak Braunschweig şehrinde ATPL sınavlarına girdik. Bu sınavları tamamladıktan sonra Rostock şehrinde IFR uçuşlarını tamamlayıp Tip eğitimini Berlin’de aldık. Bu süre zarfında Almanya’yı  güney kısmı haricinde gördük Florida eyaletinin üzerinde komple uçuşlar gerçekleştirerek çok güzel günler geçirdik.

İlk olarak Almanya’ya gidiş ve burada düzen ve organizasyon ile ilgili bilgiler vermek istiyorum. 23 Ocak günü işe girişimizin takiben 24 Ocak günü Almanya’ya seyehatimiz THY tarafından planlandı. O zamanlar bizimle ilgilenen Ali Bey (şimdilerde meslektaş olduğumuz) sabahın köründe Havalimanı’na gelerek pasaportlarımızı dağıttı ve bizi uğurladı. O günlerden çektiğim hatıra fotoğraflarım hala durmakta aşağıda onlardan ikisini sizinle paylaşıyorum.

Şekil1. Pilotaja Giden Yoldaki İlk Bilet
Şekil1. Pilotaja Giden Yoldaki İlk Bilet
Almanya-Frankfurt Havaalanı

Bizim ekip 21 kişiden oluşmaktaydı. 1 arkadaş gecikmeli olarak 20 kişi 24 Ocak günü Almanya’da bizi bekleyen serüvene doğru yolculuğa başladık. 3 saatlik yolculuğun ardından Frankfurt havalimanına inişi gerçekleştirdik. Burada Frankfurt Havalimanı’na değinmeden geçemeyeceğim. Frankfurt 4 tane pisti olan Almanya’nın en büyük havalimanı olarak faliyet göstermekte. Lufthansa’nın birçok operasyonu bu havalimanı etrafında toplanmıştır. Bizim Frankfurt’ta eğitim gördüğümüz bina ise Lufthansa Flight Training Center (LFT) içinde yer almaktaydı. Havalimanında indikten sonra üzerimizde emeği çok fazla olan değerli kaptanımız Ekrem Şengün bizi karşıladı. Kendisi Sun Express Almanya’da 737 filosunda Kaptan olarak uçmaktadır. Kendisi eğitim süresince herhangi bir sorunumuzda bize yardımcı olarak birçok sorunu aşmamızda yardımcı olmuştur. Kaptanımız bizi eğitim yerine götürmesi yürüyerek yaklaşık olarak 15 dakika sürdü. Okulun havalimanının yanında olmasının bize birçok faydası dokundu. Bunları yeri geldikçe yazacağım.

Şekil2. İstanbul-Frankfurt Uçağı 24 Ocak 2014
Şekil2. İstanbul-Frankfurt Uçağı 24 Ocak 2014
Okula geldiğimizde hoşgeldin kokteyli ile karşılandık 🙂

Okula geldiğimizde hoşgeldin kokteyli ile karşılandık 🙂 Ve gerekli briefing ile eğitimimiz başladı. Burada elde ettiğimiz ilk bilgiler ışığında temel olarak Almanya’da tarafımıza sunulacak imkanlar şu şekilde özetlendi:

  • Almanya’da temel yeme içme giderlerimiz için aylık 460 euro
  • 2-3 kişilik gruplar için her gruba Almanya’da olduğumuz her gün boyunca kiralık Ford Fiesta araba + benzin parası
  • Okul kıyafetleri için kıyafet parası (100-200 euro arasında bir miktar olması lazım)
  • Tek kişilik otel odası (içinde mutfağı bulunmakta)
  • OKul boyunca bürokrasi için yapılacak harcamalar (vize, lisans parası, ehliyet masrafları vb.)

Şimdilik tarafımıza sunulan hizmetlerden aklımda kalanlar bu şekilde. Eğer zaman içerisinde hatırladığım başka seçenekler olursa onları da sizinle paylaşacağım. Okulda karşılandıktan sonra içimizden rastgele seçilen arkadaşlar arabaları almak için havalimanında ayrılarak arabaları alıp LFT’ye getirdiler. Okulda gerçekleşen 1-2 saatlik oryantasyondan sonra otelerimize geldik. Almanya’da Frankfurtta eğitim gördüğümüz sürece kaldığımız otel Home for Times‘dı. Biz ilk olarak LANGEN’da yer olmadığı için Oberursel şehrinde at çifliklerinin içinde kaldık :). Benim için Otel gerçekten standartları karşılıyordu. Tek kişilik odalarda kalmanın avantajı gerçekten çok fazla. İstediğin saat çalışıyorsun istediğin saatte uyuyorsun kimseye engel olmuyorsun ve kimsede sana engel olmuyor. Ayrıca odada yemek yapma ihtimalin olduğu için rahatça hareket edebiliyordum.

Eğitimi başlangıç gününden itibaren paralar nakit olarak elimize veriliyordu.

Eğitimi başlangıç gününden itibaren paralar nakit olarak elimize veriliyordu. Belirli bir süre sonra HypoVereinsbank’da hesap açtık ve paralar bize bu banka aracılığıyla yatırılmaya başlandı. Okulda bulunduğumuz süre boyunca uymak zorunda olduğumuz kıyafet kuralları vardı. Daha sonraları da değineceğim Alman disiplinini okulda heryerde hissediyorduk. Kıyafet olarak biz ve bizden önceki filolara uygulanan kural şu şekildeydi: Koyu kumaş pantolon beyaz gömlek giyilecek kravatlar onlar tarafından verilecekti. Kıyafet dikilmesi uzun olduğundan bize paraları verdiler ve biz kendimize istenilen kıyafetleri aldık. Burada söylemek istediğim birkaç konu var. Almanya’da yaşamın ucuz olmasına rağmen kıyafetler gerçekten pahalı. Bu yüzden üst filolarda yer alan arkadaşların önerisiyle kıyafetleri Türkiye’den alarak öncesinde getirdik. Bu sayede yüklü miktar para cebimizde kaldı :).

Önceki filolar derken bir diğer teşekkürü bizden önceki filolara göndermek istiyorum. Onlar sayesinde onların çektiği birçok sıkıntıyı biz çekmedik. Onlardan aldığımız geri dönüşler sayesinde birçok konuda hazırlıklıydık. Buradan onlarak ne kadar teşekkür etsek azdır.

Birazda okul hakkında bilgiler vermek istiyorum. Okul için çalışan hocaların hemen hemen hepsi (3 hoca dışında) part-time çalışanlardı ve dersleri kendilerinin boş zamanlarında veriyorlardı. Bu yüzden dinamik bir planlama ile eğitimler gerçekleştiriliyordu. Sabahın köründe-haftasonu-gecenin karanlığında dersler işledik. Birçok ülkeden birçok hocadan dersler alıyorduk. Mesela okulun başındaki hocamı İskoç’du. Onun yardımcısı İtalyan’dı. Bu sayede birçok milletten birçok farklı şey öğrendik. Sadece havacılık değil kültürel anlamda da birçok bilgi birikimi elde ettim.

Eğitimin ilk zamanları İngilizce konuşmaktan çekiniyordum. Acaba yanlış yaparmıyım diye. Ancak günler geçtikçe yavaş yavaş açılmaya başladım. Sanırım o ürkekliği üzerinden atınca insan çok daha rahat konuşmaya başlıyor :). Önceki paragraflarda değindiğim gibi ilk 1-2 ay uçuşun aşaması için gerekli olan teorik bilgilerin derslerini aldık. Bu sürede boş zamanlarımızda da çevreye uyum sağlama, Frankfurt turu, spor gibi aktiviteler yapıyordum.

Vero Beach ‘de VFR uçuşlar

Uçuş eğitiminin ilk aşaması olan Vero Beach ‘de VFR uçuşları için Amerika vizesi almamız gerekiyordu. Bizden önceki grup Amerika vizesi alamadığı için VFR eğitimlerini Rostock şehrinde yapacaktı. Biz de acaba biz vize alabilecek miyiz diye düşünüyorduk. Neyseki vize konusunda herhangi bir sorun çıkmadı ve grup olarak Amerika vizesi alabildik. İlk haftaların ders programı şekil 3’de yer almaktadır.

Şekil3. Ders Programı Örneği
Şekil3. Ders Programı Örneği

Ders yapısını incelediğimizde ilk 7 hafta teorik dersler gördük. Bazı günler PT prep olarak adlandırılan okula gitmediğimiz günlerdi. Bu günler otelde kalarak sınava hazırlık gerçekleştiriyorduk. Tüm eğitim boyunca Progress Test olarak adlandırdığımız 7 adet PT olduk. Bu sınavlardan sadece ilkinin soruları öğrenciler ile paylaşılmıyordu. Geri kalan tüm sorular bizimde erişebildiğimiz soru bankasından rastgele gelen sorulardı. Bu sorular ayrıca ATPL teori sınavında karşımıza çıkan sorulardı. Her PT bir önceki sınavda gördüğümüz soruları da içeriyordu böylece kümülatif olarak her sınavda artan sorular 7. PT sonunda onbin üzeri soruya dönüşmüştü. Her sınavda soruları tekrar etmenin zorunluluğundan dolayı soruları ister istemez ezberliyor oluyordunuz. İlk PT’nin soruları verilmediği halde havacılığın her alanında olduğu gibi bir yerden sorular bulunuyordu. Bu yüzden 200 soruluk soru bankasını ezberlemek 10-15 dakikadan fazla almıyordu. Çünkü soruların birçoğu bir konuyu sağdan, soldan, önden üstten vs döndürülmüş haliydi :).

Havacılık alanında doktora yapan biri olarak dünyanın her yerinde soru ezberlemeye dayalı olan pilotaj eğitimine gerçekten çok eleştirisel yaklaşan biriyim. Arkadaş ne gerek var binlerce soru sormaya. Sınavda günümüzde kulllanılmayan sistemlerin bile soruları bulunmakta. Ne gerek var böyle şeylere. Böyle olunca tüm öğrenciler derslere odaklanmadan soruları ezberleme uğraşı içine giriyor ve olayın asıl kısmı olan bilgilenme kısmına çok fazla önem vermiyorlar ! Burada öğrencilerin hiçbir suçu bulunmuyor. Sistem bireyleri buna itiyor. Bence bu tarz sınav sistemi son derece yanlış. Burada bu açıklamayı yaptıktan sonra devam ediyorum :).

İlk gün hepimize 3 harf kodlu kodlar verilmişti.

Kayıt olduğumuz ilk gün hepimize 3 harf kodlu kodlar verilmişti. Genel olarak kodlama adının ilk harfi ve soyadanın ilk ve son harfini içeriyordu. Mesela benim  3 harfli kodum CAY = Caner AcarbaY olarak belirlenmişti. Bu düzen eğitimi veren hocalar içinde geçerliydi. Bazı günler 3-4 günlük derslerin tekrarını içeren review günleri bulunmaktaydı. Bu günlerde sınıfta hoca bulunmuyordu ancak takıldığımız sormamız gereken sorular olduğunda joker görevi gören yer eğitiminin başında yer alan Mr. Glyn Harley meteorolojiden FPL’e, instrument dersinden GNAV’a kadar tüm derslerde sorularımızı cevaplayabiliyordu. Kendisi Almanlar’dan on kat disipli olan biriydi. Derslere bir saniye geç kalmamızı bile sorun ediyordu :).

PTN okulumuzun resmi adıydı. Lufthansa’nın sahibi olduğu benim bildiğim birkaç uçuş okulu bulunmaktadır. Bunlardan ilki kendi personelini de eğittti merkezi Bremen’de bulunan uçuş okulu ve dışarıdan kişilerin parasını ödeyerek pilot olduğu PTN (Pilot Training Network) okuluydu. Bizde eğitimimizi PTN çatısı altında tamamladık. PTN tarafında Avrupa’nın her tarafından, Rusya, Ukrayna, Japonya, Nijerya gibi tüm dünyadan öğrenciler bulunmaktadır. Okulun resmi eğitim dili İngilizcedir. Bazı sınıflarda sırf Alman öğrenciler olduğu zaman hoca Alman ise dersler Almanca işlenebilinmekteydi. Ancak bu çok zor karşılaşılan bir durumdu. Çünkü her sınıfta neredeyse en az bir yabancı öğrenci bulunmaktaydı.

PTN tarafı kendilerini Almanya’nın en başarılı uçuş okulu olarak nitelendiriyordu. Kendilerinin dediğine göre ATPL’de bir defa geçen öğrenci istatistiği en yüksek olan uçuş okulu PTN’di. Bu ne şimdi demeyin ! Almanya’da ATPL teori sınavlarını geçmek bizdeki kadar kolay değil! Sorular aynı olsa bile bütün soruları (12bin) tek seferde veya ikiye bölerek girmeyi deneyin bi göreceksiniz sonucu 🙂

Üniforma giyme zorunluluğu

Okuldaki bütün öğrencilerin üniforma giyme zorunluluğu bulunuyordu. Geldiğimiz ilk gün bize eğitim boyunca kullanacağımız uçakların posterleri,pilot çantası, oxford eğitim kitapları, gerekli ek çalışma kitapları, CRP5 ( manuel seyrüsefer hesap bilgisayarı) vb. verilmişti. Bu bağlamda organizasyonel olarak PTN’in yer eğitim bölümü gerçekten süper hızlı ve koordineli olarak çalışmaktaydı. Ben pilot çantasını sadece otele götürmek için kullandım o günde sonra o büyük çantayı bir daha taşımadım. Bizim Türk filolarında genel olarak çanta kullanan çok az kişi vardı ancak Yabancı gruplarda birçok kişi pilot çantasını taşıyorlardır. Çanta taşımamamızın bir numaralı sebebi bir gün boyunca sadece bir ders işlememizdi. Bu neden bir tane kitap bütün gün boyunca yeterli oluyordu. 1 kg’lık kitap için 10 kiloluk çanta taşımak mantıklı değildi :).

Bu arada size verebileceğim güzel bir tüyo bulunmakta. Pilotaj eğitimi sırasında çok güzel bir tabletinizin elinizde bulunması size çok fazla avantaj sağlayacaktır. Ben eğitimim boyunca bu tableti kullandım. Bu tablet sayesinde defter taşıma derdi ortadan kalktı benim için. ATPL teori eğitimi sırasında bütün notlarımı tablete aldığım için şu anda dönüp dönüp notlarımı okuyabiliyorum. Ayrıca, tablet içine kitapları atarak ders çalışma işini çok kolay bir şekilde gerçekleştirebiliyorsunuz. Apple-Android savaşında çok koyu bir android destekçisi olmama rağmen malesef havacılık sektöründe android bazen yeterli kalmayabiliyor. En basit örneği THY’nin kullandığı LIDO chartların uygulaması sadece Apple cihazlar için geliştirilmiş. Ayrıca buna benzer birkaç güzel 737 uygulaması sadece IOS ortamında bulunmaktadır. Ben şu ana kadar hala android kullanıyorum ama yakın zamanda mecburen bir Apple tablet kullanma ihtiyacı duyacağım gibi duruyor :(.

Sahip olduğumuz imkanların değerini orada çok iyi anlıyorsunuz!

Değinmek istediğim bir diğer konu ise ne kadar şanslı olduğumuz. Arkadaşlar Türk Hava Yolları’na seçilip bu işe alındığımda şahsen bu bilincin farkında değildim. Ancak PTN tarafından okuyan öğrencilerin pilot olmak için gösterdiği çabayı ve üzerine harcadığı binlerce euroyu gördükçe ne kadar büyük bir şansa sahip olduğunu anlıyor insan. Beni Almanya’da şaşırtan bir diper durum ise eğitim durumu ile ilgili. Nedense PTN tarafında eğitim gören öğrencilerin hemen hemen hepsi liseden sonra pilot olmaya karar vermiş kişiler. Bizim Türk Hava Yolları öğrencilerinin üniversite üzerine yüksek lisans + doktora gibi opsiyonlarının olması oradaki öğrencilerin dikkatini çekmiş. Neredeyse bütün yabancı öğrenciler THY’ye girmek için elinden gelen her şeyi yapıyorlar. Sözün özü sahip olduğumuz imkanların değerini orada çok iyi anlıyorsunuz! Bu yüzden her nerede olursa olsun bu büyük imkanın gerekliliklerini yerine getirmek bizim görevimiz olmalı!

Almanya’ya gitmeden önce THY’ye girebilmek için 1. Ssınıf sağlık kontrolüne girmiştik. Burada aldığımız yetkinlikle THY’ye kabul edildik ancak Almanya’ya gittiğimizde yine de kontrollerden geçmemiz gerektiği söylendi. Bu kapsamda tekrar yetkili bir sağlık kuruluşunda yenileme kontrolünden geçtik. Bu kontrolde temel sağlık kontrolleri yapıldı detalı sıfırdan sınıf 1 kontrol gerçekleştirmediler. Ancak yinede Türkiye’de sağlık kontrolünde bir sıkıntı yaşamamasına rağmen Almanya’da sağlık kontrolünde gözlük ihtiyacı olduğu belirtilen arkadaşlar oldu. Sağlık demişken Almanya ve Amerika’da olduğumuz süre zarfında PTN tarafından hepimize özel sağlık sigortası yapıldı. Sağlık konusunda hiçbir sıkıntı yaşamadık diyebiliriz.

Aklıma gelen her şeyi yazmaya çalıştım.

Şİmdilik ilk yazımın sonuna gelmiş bulunuyorum. Bu yazı gerçekten uzun bir yazı oldu. Ancak benimde ilk defa bu sürece başladığımda acaba başkalarının tecrübeleri nasıldı diye çok merak ettiğim için ben başkalarının benim tecrübelerimden maksimum düzeyde faydalanmasını istiyorum. Bu sebeple aklıma gelen her şeyi yazmaya çalıştım. Yazıda olabilecek muhtemel yazım yanlışlarını bana bildirirseniz sevinirim. Konu hakkında sormak istediğiniz her türlü soruyu başlık altında cevaplamaya çalışacağım. İlk yazıma yapacağınız yorumlar ile diğer konularda şablonu değiştirebilirim. Bu yüzden geri dönüşleriniz benim için çok önem taşımaktadır.

Bu yazımda Pilotluğa Giden Yol 1 – Almanya’ya gidiş hakkında konuştuk.Görüşlerinizi bekliyorum. Diğer yazıma buradan ulaşabilirsiniz. Bir sonraki yazım VFR uçuşları için gittiğimiz ABD Florida macerasıdır. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere havacılık dolu günler dilerim 🙂

You may also like

Yorum Bırakın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Are you sure want to unlock this post?
Unlock left : 0
Are you sure want to cancel subscription?
-
00:00
00:00
Update Required Flash plugin
-
00:00
00:00