Havacılıkta Kaos Yaklaşıyor

by Caner Acarbay

Plansızlıklar, yaklaşan yaz sezonu, iş gücündeki yetersizlikler, eksik kabin ekibi ve pilot ile operasyon yapılması derken yaz sezonunda işler yolcular ve şirketler için küresel anlamda iyi geçmeyebilir. Havacılıkta kaos bizi bekliyor olabilir. Hollanda havacılık açısından resmen çöktü. Havalimanlarındaki personel yetersizliğinden dolayı gecikmeler ve uçuş iptalleri yaşanıyor. Avrupa’daki büyük meydanların çoğunda aynı sıkıntı boy gösteriyor. Kendi uçtuğum noktalarda yaptığım gözlemlere dayanarak söylüyorum ki bu denli uzun kuyrukları Avrupa’da hiç görmedim.

Avrupa’da hizmet sektörünün kalitesizliği herkesin bildiği bir gerçek. Havalimanı çalışanlarına sunulan iş imkanları çok kötü ve kimse bu işleri yapmak istemiyor. Bu sebeple operasyonlarda gecikmeler ve hizmet kalitesinde düşüşler oluyor. Bu noktada ülkemiz çalışanları çok büyük bir alkışı hakkediyor. Sendikacılığın öldürüldüğü, haklarının teker teker elinden alındığı ortamda bile operasyonun her parçasında görev alan çalışanlarımız sayesinde havacılık takır takır işliyor. Bu noktada rehavete kapılmamamız lazım. Çalışanlarımızın hakkını daha da ileriye taşımamız gerekiyor. Enflasyonun yüksek olması sonucu THY’de çalışanlara %30’un üzerinde bir zam gelmesini bekliyorum. Doların baskılanması karşısında sonunda THY çalışanlarının maaşları uzun bir aradan sonra dolar karşında değer kazanacak gibi duruyor. Bu zam artışlarına rağmen pilotların birçoğu yurt dışına başvurulara devam ediyor. Acaba bizim şirketlerimiz ne zaman yetiştirilmiş iş gücünün yurt dışına kaçmasının engellenmesi gerektiğini düşünecek?

Piyasada birçok işsiz pilot var, önemli değil diyebilirsiniz.

Ancak işin başka kısmı da var. Size yurt dışından bir örnek vereyim. Yurt dışındaki birçok şirket, işten çıkardığı veya ücretsiz izne gönderdiği pilotları geri çağırıyor. Ancak gerek eğitimdeki sıkışmalar gerekse tahmin edilenden önce toparlanma ile birçok şirket yaz sezonu için ihtiyaç duyduğu pilotları hazırlayamadı. Buna bir de açılan iş imkanları ile istifa eden pilotlar da eklenince işsiz pilotlara rağmen şirketler hala eksik personelle ile iş yapmaya mahkûm oluyorlar. Şimdi anladınız mı? Nasılsa dışarıda birçok işsiz pilot var giderlerse gitsinler mantığı her zaman işe yaramıyor.

Her zaman dediğim gibi havacılıkta ibre kimi zaman şirketlerden kimi zaman ise çalışanlardan yana oluyor. Şu anda ibre çalışanlar lehine yavaş yavaş dönüyor. Birçok şirket iş ilanları açıp personel arıyor. Zaten eğitim kapasitesini sonuna kadar kullanan şirketlerin yaz sezonunda personel kaybetmeye tahammülü yok. Ülkemizdeki anti demokratik, ucube transfer yasağının olması bu durumu biraz duraklatsa da yurt dışına çıkan pilotlar için transfer yasağı bulunmuyor. Ancak yurt dışına çıkan pilot sayısının sınırlı olması ile şirketlerin programları çok etkilenmiyor. Ancak unutmamak gerekir ki şu anda fırtına öncesi sessizliği yaşıyoruz.

Havacılık alanında Türkiye’de çok büyük sıkıntı olacağını zannetmiyorum. Bu sektörde çalışanlar dünya standardının çok altında kazansa da Türkiye’de maaşları iyi gözüktüğü için kıpırdayamıyorlar. Bu da tabi ki şirketlerin işine geliyor. Ancak Avrupa’da durum böyle değil. Şirketler pandeminin etkisi ile işten çıkardıkları çalışanlarını aynı şartlarda geriye almıyorlar. Geri dönüş işlemlerinde taşeron firma aracılığı ile alım yapan şirketler eski çalışanlarına daha kötü şartlar öneriyor. Bu noktada sendika ve işveren arasında ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Avrupa’da sivil havacılığın sıkıştığı temel alan burası. Ayrıca bir şirket birden fazla sendika ile anlaşmak zorunda olduğu için (bazı şirketler 25’e yakın sendika ile anlaşmak zorunda) bütün pazarlıklar bir yerde tıkanıyor ve ilerleyemiyorlar. Bu da grevlere ve havalimanındaki gecikmelere sebebiyet veriyor.

Havacılık bir hizmet sektörüdür.

Siz yolcunuzu havalimanında beş saat bekletirseniz o yolcu uçağa geldiğinde kabin ekibine patlayacaktır. Çoğu zaman yer operasyonlarından sorumlu firma havayolundan farklı da olsa yolcu ilk olarak yer ekibine sonrasında da kabin ekibine patlar. Bu noktada şirketlerin yer hizmetleri ile iletişimde olması ve olası gecikmeleri minimuma indirecek çalışmaları yapması gerekiyor.

Yaz sezonunda ülkemize gelecek turist sayısından oldukça umutluyum. Bu da daha fazla uçuş demek. Ancak plansız bir yaz sezonu, emniyeti etkileyebilir ve uçucularda aşırı bitkinliğe sebebiyet verebilir. Amerika’da Delta pilotları nitekim bu konuda birçok protestolarda bulundular. ABD’deki emekliliklerin yaklaşması, eğitim departmanlarının sıkışıklığı ve covid ile erken emeklilik teşviki tabiri caizse şirketleri köşeye sıkıştırdı. Birçok bölgesel uçuş pilot yetersizliğinden dolayı ya kapatılıyor ya da otobüsler ile gerçekleştiriliyor.

Peki bu durumda sıkıntı ne? Yetişmiş iş gücü var mı? Var. Peki ne oluyor da bir de şirketler kendilerini büyük bir sorunun içinde buldular? Bu sorunun yanıtı bir insanı işten çıkarmak bir gün sürerken havacılıkta tekrardan işe almak aylar sürüyor. Bu yüzden yüzlerce çalışanı geri almak, eğitimlerini tazelemek, lisanlarını güncellemek sanılanın aksine zaman isteyen zor bir iş. İşte bu noktada şirketler küresel anlamda sıkıntı çekiyor. Sonuç mu? Havacılıkta kaos!

Bu sıkıntılar maalesef yaz boyunca devam edecek. Bu yüzden Avrupa’ya seyahat edecekler çok uzun gecikmelere hazırlıklı olsun. Ülkemiz bu konuda biraz akıllı davranırsa Avrupa’daki büyük aktarma merkezlerinden yolcuyu İstanbul’a çekebiliriz. Bu konuda iyi hizmet kalitemiz ve çalışanlarımızın güler yüzlülüğü ile yolcu memnuniyetini de kesin sağlarız. Kışın kar fırtınasında çalışanlarımızın özverisini herkes gördü. Yeter ki çalışanlarımızın şartları iyileştirilsin. THY tarafından TGS’ye tanınan CED bilet hakkı bu bağlamda çok motive edici bir gelişme. Umarım tüm çalışanlar için yılda en az bir garanti bilet hakkı da THY tarafından çalışanlarına sağlanır. Bu tarz imkanlar ile çalışanlarının motivasyonunu arttırabilirsiniz.


Sizce havacılıkta kaos var mı?

Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim. Geçen haftaki yazıma buradan erişebilirsiniz. Benimle sosyal medya hesaplarımdan veya iletişim bölümünden irtibata geçebilirsiniz. Yazılarımı ayrıca Medium ortamı üzerinden de yayınlıyorum. Beni oradan da takip ederseniz sevinirim. Haftaya görüşmek üzere

Dr. Caner ACARBAY

You may also like

4 Yorumlar

Bozkurt MasteR June 6, 2022 - 12:09 pm

Sebep-sonuç ilişkilerini ve gelecekle ilgili öngörülerinizi rasyonellikle bağdaştırarak yazıya dökmüşsünüz. Sektöre bu kadar hakim olmanız metini özellikle kaliteli kılmış.
Değerli yazınız için teşekkür ederim.

Cevapla
Caner July 11, 2022 - 6:06 pm

Çok güzel yorumunuz için teşekkür ederim. Bu tarz yorumlar ile daha çok motive oluyorum.

Cevapla
Berkan June 9, 2022 - 3:57 am

Elinize sağlık keyifle okuyorum.

Cevapla
Caner July 11, 2022 - 6:05 pm

Çok teşekkür ederim 🙂

Cevapla

Yorum Bırakın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Are you sure want to unlock this post?
Unlock left : 0
Are you sure want to cancel subscription?
-
00:00
00:00
Update Required Flash plugin
-
00:00
00:00