Okçular Tepesini Terk Eden Havacılar

by Caner Acarbay

Herkese selamlar. Havacılık açısından yoğun bir gündemin içindeyiz. Bu hafta okçular tepesini terk eden havacılar hakkında yazacağım. Her hafta SHGM’yi eleştirmek istemiyorum. Başka konularda da yazmak istiyorum ancak SHGM buna izin vermiyor. İllaki bu haftada da benden bahset diyor. Bende isteklerini kıramıyorum.

Olayın kısaca özetini geçmek gerekirse, SHGM yayınladığı bildiride Türk Sivil Havacılığının başarısını vurgularken bu başarının haklı olarak en önemli faktörü olan çalışanların yurt dışından teklif almasını normal karşılıyoruz diyor. Sonrasında da gereksiz bir şekilde, yabancı şirketlerin Türk personeli istihdam etmesini Türkiye’nin gelişimini baltalama hareketi olarak görüp havacılıktaki yükselmenin kesilmemesi için havacıların okçular tepesini terk etmemesi gerektiğini İslami motifler ile vurguluyorlar. Sonrasında da inanılır olmak adına şirketlere çalışanların haklarını korumak ve çalışanların finansal durumları düzeltmek ve geri gelmek isteyen personele gerekli kolaylıkların yapılmasını sağlanması konusunda ellerinden geldiği ve bütçelerinin el verdiği ölçüde çalışmalar yapılmasını gerektiğini vurguluyorlar. Aşağıda yazının tamamı yer alıyor. Oradan tüm açıklamayı detayları ile okuyabilirsiniz.

Okçular Tepesi
Şimdi açıklamanın analizini birlikte yapalım

Eğer SHGM, ülkemiz havacılığının bu noktalara gelmesini sağlayan çalışanların başka ülkelerden teklif almasını normal karşılıyorsa neden yurt dışına gitmek isteyen pilotların şirketlerinden muvafakatname almasını istiyor? Almayana neden verifikasyon yapmıyorum diyor? Demek ki durum belirtilen gibi değilmiş. SHGM bu durumu normal karşılamadığı gibi kendi otoriter gücünü şirketlerin çıkarı için kullanmakta bir sorun görmüyormuş.

SHGM, ayrıca yabancı şirketlerin Türk çalışan istihdam etmesini havacılığın yükselmesinin önünde engel olarak görüyormuş. Artık bu tarz sıkıcı açıklamalardan gına geldi. Avrupa bizi kıskanıyor tarzı bu yaklaşımlar tamamen iç pazara hizmet için üretiliyor. Burası demokratik bir ülke. İsteyen istediği yere gider çalışır. Kimse de buna karışamaz. Karışmaya kalktığınızda da Rusya ve İran’dan farkınız kalmaz. Ayrıca şunu da belirtelim ki zamanında bu ülkeyi terk eden havacılar sayesinde şartlarımız iyileşti. Örnek vermek gerekirse yanlış hatırlamıyorsam 2018 yılında gelen birçok istifadan sonra THY pilotlarına ekstra zam yaptı. Bu sayede gidişleri durdurmaya çalıştı. Benzer şekilde, zamanında Pegasus, pilotları THY’ye geçmeye başladığında zam yapmayı düşünebildi. Şu anda Pegasus’dan birçok hava aracı bakım mühendisi istifa ederek Corendon vb. şirketlere geçerek EURO cinsinden maaş almaya başladı. Bu mühendislerden bazıları Avrupa base’lerde görevlendirildi. Peki Pegasus bu durumda ne yaptı? İlk önce izledi sonrasında da bakım mühendislerine şirket ortalaması üzerinde zam yaptı. İşte şimdi anlıyor musunuz neden sıkıntı yaşıyoruz?

Sıkıntı yaşamamızın sebebi maalesef proaktif olamayan şirket yöneticileri sayesindedir. Ayrıca yaşadığımız işten gitme sebeplerinden birçoğu ücret ile doğrudan ilişkili değildir. Çalışanlarınıza önem vermezseniz, saygı göstermezseniz onlarda ilk fırsatta kaçarlar. Yöneticiler, bir an önce, nasıl olsa zam yaparız istifa etmezler, kaptanlıkları geldi istifa etmezler mantığından kaçınmalıdırlar. Bu şekilde yöneticilik yapılmaz, başarılı olamazsınız! Bunu anlamak için kâhin olmaya gerek yok. Bu konu hakkında TALPA başkanı Remzi Okan Üreksoy Kaptan’ın Sözcü’ye vermiş olduğu çok güzel bir demeç var. Aşağıda yer alan linke tıklayarak bunu okuyabilirsiniz.

Pilotluk Mesleğinin İtibarsızlaştırılması Hakkında

Gelelim ikinci kısma SHGM burada adaletli olma adına şirketlere de çağrıda bulunuyor.

Diyor ki sizde elinizden geleniz yapın. Aynı SHGM bilet üst limiti belirliyor, aynı SHGM verifikasyon vermiyor o zaman aynı SHGM çıkarsın bir yönetmelik her bir havacılık alanında dövize endeksli minimum ücret belirlesin. İş verenlerde bunu uygulasın. Yanlış anlaşılmak istemem ben bu tür uygulamaya da karşıyım ancak SHGM’nin uygulamalarından yola çıkarak samimiyet testi uyguluyorum. Bu konuda samimi değiller. Bu mesajlarında da samimi değiller. Samimiyet birkaç paragrafta açıklanmaz, icraat göstereceksiniz. Siz devlet kuruluşunuz çalışanların hakkını korumak istiyorsanız şirketlerden ricada bulunmanıza gerek yok. İlgili kuruluşlarla koordine olarak havacılıkta meslek dallarına özel sendikalaşmanın önünü açın. Gerekli çalışmalarda bulunun. DOCO çalışanlarını sendikalaşmaya çalıştıkları için işten atarken çalışan yanında durmuyorsunuz ancak borcu olanlara verifikasyon vermiyoruz diyorsunuz. Bu mu samimiyet?

Daha öncelerden de yazdım havacılıkta personel eksikliği büyük sıkıntı yaşatacak diye. Avrupa’da yaşanan bu durumun bir izahı var. Görece olarak düşük maaşlara çalıştırılan birçok kişi pandemi sırasında online işlere yöneldiler veya evden çalıştılar. Bunun karşılığında daha fazla maaş aldılar veya daha rahat şartlarda aynı maaşı aldılar. Bu çalışanlar şu anda neden havalimanına dönsün? Bizdeki durum biraz daha farklı. Biz yetişmiş iş gücünü kaybediyoruz. Pilot, mühendis, dispeçer gibi lisanslı çalışanları kaybettiğinizde yerini kolay kolay dolduramıyorsunuz. ABD’deki kriz de tam olarak bundan kaynaklanıyor. SHGM’nin verifikason vermeme kararı, yurt dışına gitmeyin çağrısı benim görüşümce gelmekte olan personel krizinin bir habercisi. Şu anda uçucu personel ayda 100 saat civarında uçuyor. Diğer personeller ekstra mesai yapıyorlar. Bu süreçte şirketler ellerinden personel kaçıracaklarını bildikleri için isteklerini SHGM aracılığı ile diretiyorlar. Bunun için kör olmamak lazım.

Yıllar önce orduda askeri pilot kalmayınca asker kökenli kaptanlarımızı zorunlu olarak “ya dönersin ya lisansını askıya alırım dediniz” ve dönmeyenlerin lisansını askıya aldınız, yüksek sezonda transfer yasağı başlattınız, borcu olana verifikasyon yapmıyorum diyorsunuz. Sonrada bu şekilde bildiri yayınlıyorsunuz. Size kim inanır? Şahsen ben inanmıyorum.


Sizin SHGM’nin okçular tepesini terk eden havacılar hakkında yaptığı açıklamalar konusunda görüşleriniz nelerdir?

Düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim. Geçen haftaki yazıma buradan erişebilirsiniz. Benimle sosyal medya hesaplarımdan veya iletişim bölümünden irtibata geçebilirsiniz. Yazılarımı ayrıca Medium ortamı üzerinden de yayınlıyorum. Beni oradan da takip ederseniz sevinirim. Haftaya görüşmek üzere…

Dr. Caner ACARBAY

You may also like

1 Yorum Yap

Fo July 18, 2022 - 2:58 pm

bu tür anayasaya aykırı kurallar çıkaran devlet görevlilerinin geriye dönük yargılanması tek beklemtimiz.

Cevapla

Yorum Bırakın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Are you sure want to unlock this post?
Unlock left : 0
Are you sure want to cancel subscription?
-
00:00
00:00
Update Required Flash plugin
-
00:00
00:00