Geçmişten Günümüze Türk Havacılığı – 2

by Caner Acarbay

Bu yazımda Geçmişten Günümüze Türk Havacılığı – 2 hakkında konuşacağız. İyi okumalar!

Günümüze Türk Havacılığı 20. Yüzyıl Sonrası Türk Havacılığı

Geçmişten Günümüze Türk Havacılığı, 1.Dünya Savaşı sonunda kâğıt üstünde bitirilen Osmanlı Devletinde tehlike unsure olabilecek her şey kaydedilmeye başlanmıştı. Bunun sonucunda dağıtılan Osmanlı Hava kuvvetleri yerine havacılık aşkı ile dolu birkaç vatansever tarafından Türkiye’nin değişik yerlerinde savaştan kalma uçaklarla merkezler oluşturulmuştur.

23 Nisan 1920 yılında Mustafa Kemal önderliğinde kurulan TBMM ilk olarak ülke genelinde hava kuvvetlerinin kurulması kararını almıştır. Bu karanın ne kadar isabetli olduğu ise Kurtuluş Savaşında kazanılan başarı ile görülmüştür. Bugüne kadar havacılıkla ilgisi sadece askeri olan Türkiye’nin ilk sivil havacılık girişimi 12 Şubat 1914 tarihinde Lefke-Bilecik arasında Prens Celaleddin isimli uçakla ilk postaların taşınmasıyla başlamıştır. Gerçek anlamda sivil havacılık ise 1925 yılında Türk Tayyere Cemiyetinin kurulmasıyla başlamıştır. Bu kuruluş planör, motorlu uçak, paraşüt, model uçak konularında çeşitli faliyetler düzenleyerek Türk Sivil Havacılığının gelişmesinde önemli rol oynamıştır.Daha sonra bu kurumun adı 1935 yılında Türk Hava Kurumu olarak değiştirilmiştir.

Savaş yıllarında havacılıktaki yetersizliğin yol atığı zorlukların bilincinde olan Atatürk hava harp sanayimizin kendi ülkemizde olması gerektiğine inanıp 1925 yılında Tayyare Otomobil ve  Motor Türk Anonim şirketini (TOMTAŞ) kurdurmuştur.

Kurulan bu fabrikada junkers A-20,F13,G23 tipi uçakların imalatına başlanmıştır. Ancak Almanlarla yaşanan bazı sorunlardan dolayı fabrika Hava Kuvvetlerine devredildi. 1930 yılından itibaren fabrikada uçak revizyonları yapılmaya başlanmıştır. 1932 yılında Amerika ile yapılan anlaşma çerçevesinde 33 tane Curtiss Hawk ve 8 adet Feldling üretilmiştir. Daha sonra ise Türk havacılığının gelişmesini engellemek isteyen bazı ülkelerin çabaları ile fabrikamız kapandı ve uçak konusunda dışa bağımlı hale getirildik. (BÖLÜKBAŞI,2007 )

Sivil Havacılık Konusunda atılan adımlar ileriki yıllarda birbirini izlemiştir. Bunun sonucunda 20 Mayıs 1933 Tarihinde 2186 sayılı kanunla milli eğitim bakanlığına bağlı olarak Devlet Hava işletmesi kurulmuştur. Bu işletmenin ilk kurulduğu gün elinde 5 Uçak, 27 Koltuk Kapasitesi, 7 Pilot, 8 Makinist, 8 Memur ve 1 Telsizcisi vardı. (THY,2008)

Gün be gün sivil havacılıkta gelişmesini sürdüren Türkiye ilk sivil havaalanını Ankara Güvercinlikte hizmete soktu ve ilk ticari uçuşunu 3 Şubat 1933 tarihinde Eskişehir-Ankara arasında yapmıştır. Bu seferlerin ardından Ankara-Eskişehir-İstanbul tarifeli seferlere başlanmıştır. (THY,2008)

Gelişmekte olan Türk Hava yolları 1935 yılında Bayındırlık Bakanlığına daha sonra 1938 yılında ise Devlet Hava Yolları Umumi Müdürlüğü altında Ulaştırma bakanlığına bağlandı. Bu zamana kadar sadece İstanbul-Eskişehir-Ankara arasında uçan uçaklarımız yeni havaalanlarının yapılmasıyla artık İzmir-Elazığ-Erzincan’a da uçmaya başlamıştır. (thy.org,2009)

1944 yılı havacılık sektöründe çok önemli bir yıldır. 7 Aralık 1944 Günü Chicago da toplanan 52 devletin temsilcisi kentin adıyla anılan uluslar arası sivil havacılık sözleşmesini imzaladılar. Bu sözleşme ile hava sahaları konusunda devletler bir anlaşmaya vardı ve uluslararası sivil havacılık örgütünü kurdular. Türkiye’de bu sözleşmeyi imzalayarak ICAO’nun bir üyesi olarak kendi hava sahasında sınırsız egemenlik hakları ile ticari ve nakliyat konusunda haklara sahip oldu. Böylece Türk havacılığı henüz çocukluk vaktinde iken önemli bir uluslararası başarı yakalamış oldu.(THY,2008)

(THY,2008)

1945 yılı ise Türk havacılığı için çok önemli bir yıl olmuştur. Amerika’dan alınan 30 adet dc-3 ve 3 adet c-47 tipi uçakla uçak sayımız 52 ye koltuk sayımız ise 845’e yükselmişti. Bu uçakların gelişi ile 1 yılda taşınan yolcu sayısı 18 binden 37 bine çıkmıştır.

Artık büyük bir atılım içine giren Türk Hava Yollarına Türkiye az gelmiş yeni ülkelere yeni ufuklara atılmak istemişti. Yapılan görüşmeler sonucunda ilk yurtdışı uçuşumuzu 1947 yılında Atina’ya yapılmıştır. Daha sonra 1951 yılında ise Lefkoşa, Beyrut ve Kahire’ye uçuşlarına başlanmıştır. (thy.org,2009)

Chicago Sözleşmesinin imzalanmasıyla ülkemize uluslararası bir havaalanı yapma zorunluluğu doğmuştu. Bunun için başlatılan çalışmalar sonucunda 1953 yılında İstanbul Yeşilköy’e uluslararası bir havaalanı yapıldı. Bundan sonra sivil havacılığa daha fazla önem vermeye başlayan ülkemiz 1954 yılında ulaştırma bakanlığı bünyesinde Sivil Havacılık Dairesini kurmuştur. (THY,2008)

Artık gelişen ve büyüyen bir sektör olan havacılığımızın ayrı bir şirket olması ve özel hukuk kuralları ile yönetilmesi gerektiğine karar verilmişti. Bunun neticesinde 21 Mayıs 1956 da 6623 sayılı yasa ile Türk Hava yolları Anonim Ortaklığı Kuruldu. Türk Hava Yollarının kuruluşunun ardından aynı yılda IATA ya 72.üye olarak katılan Türk Hava Yolları uluslararası olarak bu isimle ilk başarısını elde etmişti. (THY,2008)

1967 yılında ise artık Türk Hava Yollarında bir dönem kapanıp yerine yeni bir dönem açılıyordu. Tarihte THY ilk DC-9 jet uçakları ile seferlerine başlıyordu. Bu tarihten sonra THY, trafik faliyetlerindeki artışın yanında teknik bakım atölyeleri turboprop motorların her türlü bakım ve onarımını yapacak konuma gelmişti. Bu çalışmalardan sonra THY ilk defa aynı yıl içine kar etmiştir.(THY,2008)

1974 yılına kadar sürekli gelişen havayollarımız Kıbrıs harekatından sonra ABD’nin uyguladığı ambargo ile gelişmesini durdurmuştur. Bu olaydan sonra kurulan TUSAŞ ile kendi yedek parçamız ve uçaklarımızı oluşturmamız için çalışmalar başlatıldı. Bu gibi çalışmaların sonucunda 1977 yılında ülkemiz krizden yavaş yavaş çıkmaya başlamıştır.

Hava Ulaştırma Sektörü 14.10.1983 Tarihinde kabul edilen 2920 sayılı Sivil Havacılık Kanunu

Hava Ulaştırma Sektörü 14.10.1983 Tarihinde kabul edilen 2920 sayılı Sivil Havacılık Kanunun yürürlüğe girmesiyle özellikle 1980’lerin ikinci yarısından itibaren belirgin bir gelişme içine girmiştir. Bu dönemde THY’nin bir modernizasyon ve standartizasyon program çerçevesinde gelişmeye başladığı görülmektedir. Bu yasa ile ülkede özel havayolu şirketlerinin kurulmasına ve faliyet gösterilmesine izin verilmiştir.(DURMAZ,2003).Bu yasayla artık havacılık özel sektöre de açılmıştır. Isteyen her kişi kendi havayolunu kurabilir ve işletebilirdi. Sonuç olarak birçok yeni havayolu şirketi kuruldu.

Bu yazımda Geçmişten Günümüze Türk Havacılığı – 2 hakkında konuştuk.Diğer yazıma da buradan ulaşabilirsiniz.

You may also like

Yorum Bırakın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Are you sure want to unlock this post?
Unlock left : 0
Are you sure want to cancel subscription?
-
00:00
00:00
Update Required Flash plugin
-
00:00
00:00