Uçak Kuş Çarpışmaları

İlham Kaynağını Öldürmek

Bugün Uçak Kuş Çarpışmaları hakkında konuşacağız. Büyük bir çelişkidir ki, insanoğlu havacılığı kuşları gözlemleyerek ve inceleyerek öğrenmesine rağmen kuşlar, günümüzde havacılık sektörü için en büyük tehlikelerden biridir. Hatta kuşlara öyle haksızlık ederiz ki yüksek süratlerde kuşlara çarpıp sonra da onların bize çarptığını iddia ederiz. İşte İlham kaynağını öldürmek buna denebilir.

Küreselleşme ve teknolojide yaşanan hızlı gelişmeler nedeniyle dünyada sivil havacılık sektörü giderek büyümektedir. Bu nedenle artan hava trafiğine bağlı olarak kuş ve yabani hayvanların uçaklarla çarpma sayısı artmaktadır. Yüksek hızla giden bir uçak ile bir kuş ya da kuş sürüsü arasındaki çarpışmayı ifade eden kuş çarpması kavramı, İngilizce literatürde “bird strike, bird hit ve bird ingestion” kavramlarıyla tanımlanmaktadır. Kuş çarpması, ani bir şekilde meydana gelerek uçağın yapısında ciddi hasarlara neden olur ve uçuş güvenliği için doğrudan bir tehdit oluşturur. Ayrıca, kuş çarpması olaylarından dolayı hava yolu şirketleri milyonlarca dolar maddi zarara uğramakta ve uçuşlar ertelenmekte ya da iptal edilmektedir. Kuş çarpması olaylarını en aza indirmek için kapsamlı önlemler almak hava yolu işletmeleri için kaçınılmazdır.

Havacılık Sektöründe Uçak Kuş Çarpışmaları Olaylarının Tarihsel Gelişimi

Wright kardeşlerin günlüğünden elde edilen bilgilere göre modern bir uçakla yaşanan ilk kuş çarpması olayı, 7 Eylül 1905 tarihinde Amerika’nın Ohia eyaletinin Dayton bölgesi yakınlarında bir mısır tarlası üzerinde Orville Wright’ın 4 dakika 45 saniye süren uçuşu sırasında meydana gelmiştir.

Kuşlarla birlikte uçuş emniyetini tehdit eden kara memelilerine ait kayıtlı ilk çarpma, 25 Temmuz 1909 yılında Fransız Louis Bleriot’in Fransa’nın Les Baraquas bölgesinden İngiliz Kanalı boyunca yapacağı tarihi ilk uçuşuna başlamadan önce meydana gelmiştir.

3 Nisan 1912 tarihinde, Long Beach, Kalifornia’da havacılığın öncülerinden Calbraith Perry Rodgers, kuş çarpması sonucu hayatını kaybeden ilk kişi olarak havacılık tarihine geçmiştir. Rodgers’ın kullandığı Wright Flyer uçağının kumandalarını uçağa çarparak sıkışan bir martı bozmuş ve uçak kontrolden çıkarak denize dalmıştır. Enkazın altında boğularak hayatını kaybetmiştir.

Kuş Göç Yolları ve Havacılık Faaliyetleri

Türkiye Kuş Göç Yolları

Türkiye Asya, Avrupa, Afrika kıtalarının arasında bir geçiş ülkesi olduğundan yoğun kuş göç hareketlerinin olduğu kuş göç yollarını barındırmaktadır. Her sene dünyaca 50 milyar kuşun göç ettiği tahmin edilir. Göçmen kuşlar yılda iki defa Kuzey ve Güney yarımküreleri arasında göç hareketinde bulunurlar. Kış aylarında havaların soğumasıyla, kuşların besin bulması zorlaşması nedeniyle Kuzey Yarımküre’de üreyen göçmen kuşlar, her sonbaharda Güney Yarımküre’ye doğru göç hareketine girişir. Güney daha sıcak ve besin bakımından daha zengin olduğundan iyi bir göç alanı teşkil eder.

 İlkbaharın başlamasıyla da güneyden kuzeye dönüş göçüne başlarlar. İlkbaharda kuzey bölgeleri kuş akınlarına uğrar. Her yıl bu işlem tekrarlanır. Aşağıdaki haritada görüldüğü gibi Türkiye kuş göçleri için ideal bir profil sergilemektedir. Kuşlar denizden geçmek yerine deniz kıyısında geçmeyi tercih ederler. Denize yakın havalimanlarının (örneğin İstanbul Atatürk havalimanı) en büyük derdi on iki ay boyunca martılardır.

Aylara Göre Kuş Çarpışmalarının Sıklığı

Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (International Civil Aviation Organization / ICAO) raporlarına göre, kuş çarpmaları %65 oranında meydan ve civarında meydana geldiği görülmektedir. Kalan miktarın %29’u alçak irtifada, %6’sı ise Rotada meydana gelmektedir. Alçak irtifalarda kuş sürüsü ile karşılaşıldığında kaçma manevrasının zam anında uygulanması gerekmektedir. Kuş Çarpması olaylarındaki etkiyi azaltmak için havacılıkta 10000 feet (3000 metre) altı uçuşlarda saate 250 Knot (450 km) hız sınırlaması getirilmiştir.

Meydan Kuş Tehlikesi Kontrol Yöntemleri

Aktif Teknikler: Aktif teknikler mevcut tehlikeden kısa vadeli bir rahatlama için tuşların pistten dağıtılmasını içerir. Pasif teknikler doğal olarak daha uzun dönemi kapsar.

Pyroteknik tedbirler (fişek atma): Panik yaratan av tüfeği fişekler kuşları dağıtmada etkili olan gürültü oluşturan bir tekniktir. Fişeklerle kuşlarla kovulabilir. Kuş sürüleri yönlendirilebilir Örneğin pist yakınındaki bir martı sürüsüne fişek atıldığında kuşlar gürültü kaynağından kaçarlar. Ancak pisti terketmezler. Avcıyı yönlendirmek suretiyle kuşların pistten uzaklaştırılması sağlanabilir.

Bioakustikler: Bu dağıtma tekniği kayıt edilmiş kuş seslerinin yüksek çıkış veren yükselticiler aracılığı ile kuşların kaçırtılması esasına dayanır. Türlere bağlı olarak bu sesler kuşların faril tepkilerde bulunmasına neden olabilir. Bazılan bu seslere gelirken bazılan da alanı terk ederler. Bu nedenden dolayı ses kaynağı mükemmel bir yere yerleştirilmelidir. Operatör dağıtılması gereken kuşlar belirtir ve kuşlara göre uygun bandı seçer. Araç kuşlara 100-200 metre kadar yaklaşır. 15-20 saniye yayınlanır. Kuşlar kaçmaz ise yayın tekrarlanır. Bioakustik usuller sık tekrarlanırsa kuşlara alışma sağlayabilir. Bioakustik tedbirler av fişekleri ile beraber kullanıldığında etkili olabilmektedir.

Petrol gazı topları (Patlangaçlar): Bu aletler kuşların beslenmek için geldikleri gün doğarken veya gün batarken dönemlerinde kullanılmasıdır. Topların alışkanlık probleminden kaçınmak için sık sık yerleri değiştirilmelidir.

Eğitilmiş şahinler: Diğer teknikler ile beraber kullanıldığında etkili olabilmektedir. Şahinler iyi hava koşullarında sadece gün ışığında uçarlar ve kuşları korkuturlar.

Köpekler: Belirli şartlar altında kuşları dağıtmak için Bordercollie köpeklerinin kullanımı verimli olmuştur.

Çevresel Sorunlar

Çimen Yönetimi: Tohum yiyen kuşların pisti kullanmasını engellemek için çimen tohuma gitmeden önce kesilmelidir.

Çıplak alanlara dikim Kuşlar pistteki kullandıklarından çıplak alanlara çimen dikilmesi gereklidir.

Bitkileri öldüren ilaçlar veya büyüme geciktiricileri: Geniş yapraklı otlar pistlere en az seviyede tutulmalıdır. Pist kenarları ilaçlanmalıdır. Bu ilaçlar kullanılmadan önce küçük test bölgelerinde test edilmelidir. Bunların fazla kullanımı o bölgede ekolojik sorunlar yaşatır.

Ağaçlar: Kuş tüneme için uygun ortam oluştururlar. Bu nedenle pist kenarlarına yakın ağaç dikilmemelidir.

Peyzaj mimari: Pist kenarları peyzaj için uygun alanlar değildirler. Peyzajın oluşturduğu yoğun yaprak örtüsü kuşları çeker ve barınak, yiyecek, yuva için uygun alan oluşturur. Çalı funda dikerken özellikle kış sezonunda meyve vermeyen türler tercih edilmelidirler. Kuşlar genellikle ağaçların ve çalıların budanması ve inceltilmesi ile uyarılabilirler.

Su tahliyesinin kontrolü: Taze su akıntıları ve sulu alanlar hava meydanlarında kuş çeken en önemli bölgelerdir. Su birikintisi böcekler ve kuşlar için yiyecek kaynağı yaratırlar. Sağanak yağışlardan sonra oluşan su birikintileri işaretlenmeli ve bu alanlar kuruduktan sonra ıslah edilmelidir.

Kanalizasyon birikintileri: Birikintisi olan lağımlar sık sık su kuşları ve kıyı kuşlarını kendilerine çekerler. Kuşlar suyu hem dinlenmek hem de yiyecek kaynağı olarak kullanırlar. Bu birikintiler engellenmeli ve üzerleri kapatılmalıdır.

Dolgu Alanları: Doldurulmuş araziler tehlikeli kuş türleri için çekici alanların en önem lileridir. Bu nedenle dolgu alanları uçuş bölgelerinin uzağına yapılmalı, atık malzemelerin üzerleri kapatılmalı, atıklar geceleri ve uçuş olmadığı zamanlarda boşaltılmalıdır.

Tarım alanları: Pistin 1000 feet’den daha yakınında tahıl ürünleri yetiştirilmemelidir. Daha uzakta yetiştirilen tahıl ürünleri çevrede bulunanlardan çok farklı olmamalıdır. Tarım alanları çok sayıda böcek ve solucanı dolayısıyla kuşları çekebilir.

Dondurulmuş baykuşlar, lastik yılanlar, döner ışıklar, uçak parçalarındaki göz lekesi (eye spots) başarısız olmuştur.

Kuş Gözlem Radarları

Kuşlarla mücadele yöntemlerinden bir diğeri ihbar ve kontrol faaliyetleri kapsamında kuş gözlem radarları kullanmaktır. Bu radarlar kuşların göç aktiviteleri konusunda bilgi verebilir. Fakat bu göç mevsimlerinde yoğun kuş hareketlerinde fayda sağlayabilmektedir. Meydan ve civarındaki az sayıda veya tek kuş hareketleri konusunda ani karar verme konusu sorunlu olabilmektedir. Çünkü kuşların meydan civarında nasıl hareket edecekleri belirsizdir. Kuş tespiti için özelleşmiş radarlar, uçuş güvenliği (havaalanı yakınlarındaki olası uçak-kuş çarpışmalarının önlenmesi), göçmen kuşların göç yollarının araştırılması, deniz kuşlarının popülasyonlarının takibi gibi pek çok konuda kullanılmaktadır.

24 saat kesintisiz çalışan bu sistem 40 km çapındaki bir alanda hareketli olan kuş, kuş sürüleri ve uçak hedeflerini tespit edebilmekte, uzaklık, yükseklik, yön, hız ve rota bilgilerini çıkarabilmektedir. Bu sistem sivil havacılıkta havaalanları civarındaki kritik sahalarda süzülen göçmen kuşların tespiti, izlenmesi, uçuş güvenliği açısından değerlendirilmesi ve tarifeli uçuşlar için en uygun zam an dilim lerinin belirlenmesi amacıyla geliştirilmiştir. Bu nedenle yoğun kuş hareketleri konusunda etkili olabilmektedir.

Bölgede kurulacak kuş gözlem radarının sadece kuş göçleri hakkında ihbar olarak bilgi vereceği fakat meydan ve civan kuş hareketlerinin öngörülmesinin mümkün almadığından kuştan kaçınmak için operasyonel olarak sınırlı olarak kullanabileceği değerlendirilmektedir.

Teknolojide yaşanan gelişmeler ve küreselleşmenin de etkisiyle havacılık sektörü, giderek büyümekte ve her geçen gün daha fazla yolcu uçakla seyahat etmektedir. Gökyüzünde uçak trafiğinin artması ve hava alanlarının beslenme, dinlenme ve konaklama ihtiyaçları nedeniyle kuşlar için cazip bir yer olmasından dolayı kuş uçak çarpması olayları havacılık sektörü için doğurduğu sonuçlar açısından önemini korumaktadır. Özellikle 500 feetin altında uçakların piste yaklaşma ve pistten kalkması sırasında ve göçmen kuşların aktif olduğu dönemlerde çarpma olayları artmaktadır. Kuş ve yabani hayvan çarpmalarından dolayı dünyanın her yerinde havacılık işletmeleri önemli maddi hasarları üstlenmekte; aynı zamanda bu çarpmalar uçuş faaliyetlerinde gecikmelere ve aksaklıklara neden olmaktadır.

Özellikle FAA, Amerika’da uçak kuş çarpışmaları yüzünden yılda 600 milyon dolarlık masraf çıkardığını rapor etmiştir.

Bu zararı en aza indirmek için çalışmalar yapılmaktadır. Tabii ki tüm bu çalışmalar yapılırken amaç, uçaklara büyük maddi hasar veren kuş ve yabani hayvanları tamamen yok edip ekolojik dengeyi bozmak olmamalıdır.

İnsanoğlunun uçmak için ilham aldığı ve almaya devam edeceği kuşlarla diğer hayvanların yer ve gökyüzündeki varlığına rağmen ve onlara zarar vermeden bilimsel veriler ışığında bu tür önleme çalışmaları yapılmalıdır.

Uçak Kuş Çarpışmaları yazımın sonuna geldik. Diğer yazıma buradan ulaşabilir, Uçak Kuş Çarpışmaları hakkındaki yorumlarınızı bana ulaştırabilirsiniz. Görüşmek üzere!


Related posts

Singapore Airlines Havayolu Şirketi

Havaalanları Master Planlaması ve Sürdürülebilir Havaalanları

Hava Lojistiği Bölümü